Türkiye'de Gençlik Kutuplaşması
Türkiye'de Kutuplaşmanın Coğrafi Evrimi ve Gençlik Kutuplaşması
Kutuplaşma, Türkiye ve dünya genelinde demokratik sistemlerin istikrarını etkileyen önemli bir sorun haline gelmiştir. Son yirmi yılda Türkiye'de siyasi ve toplumsal kutuplaşma, özellikle seçimlerde gözlemlendiği üzere yoğunlaşmıştır. Bu dinamikleri anlamak, kutuplaşmanın demokratik yönetişim ve sosyal uyum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmek açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, Türkiye'de kutuplaşmanın coğrafi evrimini araştırmak ve gençler arasındaki siyasi tutumları ve kutuplaşma düzeylerini analiz etmek amacıyla başlatılmıştır.
Bu araştırmanın temel amacı iki yönlüdür: birincisi, 2002'den 2023'e kadar Türkiye'de seçim kutuplaşmasının coğrafi evrimini analiz etmek ve 18-30 yaş arası gençler arasında kutuplaşmanın düzeyini ve farklı boyutlarını araştırmak. Çalışma, seçim verilerini inceleyerek ve detaylı bir anket çalışması yürüterek kutuplaşmayı tetikleyen faktörleri tespit etmeye ve bu dinamiklerin farklı gruplarda nasıl tezahür ettiğine dair içgörü sağlamaya çalışmıştır.
Araştırma bulguları çeşitli önemli eğilimleri ortaya koymuştur:
Coğrafi Kutuplaşma: Türkiye'de parti tercihlerinde kutuplaşma tüm coğrafi düzeylerde artmıştır. Seçim kutuplaşmasını ölçmek için kullanılan Simpson Çeşitlilik Endeksi, siyasi tercihlerin çeşitliliğinde belirgin bir artış olduğunu ortaya koymuştur. Daha önce daha dengeli siyasi manzaralar sergileyen bölgeler, baskın partilerin daha fazla destek kazanmasıyla daha kutuplaşmış hale gelmiştir. Geleneksel olarak daha az kutuplaşmış olan kıyı bölgeleri, iç bölgelerde gözlemlenen daha yüksek kutuplaşma seviyelerine paralel olarak önemli artışlar göstermiştir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde merkezi mahallelerde çepere göre kutuplaşma daha fazla artmıştır. Bu durum, sosyo-ekonomik faktörler ve demografik değişimlerden etkilenmesi muhtemel olan kentsel nüfus içindeki siyasi dinamiklerde bir değişime işaret etmektedir.
Gençlik Kutuplaşması: Anket, özellikle sosyal konularda gençler arasında önemli ideolojik bölünmeler olduğunu ortaya koymuştur. Evlilik dışı cinsel ilişkilerin normalliği ve LGBT hakları gibi konulardaki görüş çeşitliliği, belirli gruplar arasında muhafazakâr görüşlerin baskın olduğu keskin farklılıkları vurgulamıştır. Buna karşılık, gelir eşitliği, özelleştirme ve ekonomik ayrıcalıklar gibi ekonomik konularda daha az kutuplaşma gözlenmiştir. Yanıtların daha dengeli ve simetrik olması, ekonomik konuların gençler arasında önemli bir kutuplaşmaya yol açmadığını göstermektedir.
Mültecilerin kabulü konusunda kayda değer bir fikir birliği söz konusudur; katılımcıların çoğunluğu mültecilerin varlığının hiçbir koşulda kabul edilemez olduğu konusunda hemfikirdir. Benzer şekilde, kadınların çocuk bakımından birinci derecede sorumlu olmaması gerektiği yönündeki görüş üzerinde de geniş bir mutabakat söz konusu olup, yerleşik toplumsal cinsiyet normları nispeten reddedilmektedir. Bazı sosyal konulardaki muhafazakar görüşlere rağmen, kadınların işgücü piyasasına katılımı ve dengeli ev içi sorumluluklar genel olarak kabul edilebilir görülmektedir.
Dindarlık düzeyi, siyasi tutum ve kutuplaşmanın güçlü bir belirleyicisi olmuştur. Dindarlık düzeyi daha yüksek olan gençler, özellikle sosyal konularda daha muhafazakâr görüşlere sahip olma eğilimindedir.
Siyasi parti aidiyetleri, çeşitli konulardaki görüşlerin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Muhalefet partilerine yakın gençler daha liberal ve açık fikirli tutumlara sahip olma eğilimindeyken, iktidar partilerine yakın gençler daha muhafazakâr ve geleneksel tutumlar sergilemiştir. Ancak bu siyasi bölünme tüm konularda aynı değildir.
Bu bulgular, Türkiye'de gençler arasında özellikle sosyal konularda önemli ideolojik bölünme alanları olsa da, başta ekonomik konular ve belirli sosyal sorumluluklar olmak üzere gençleri birleştiren konuların da bulunduğuna işaret etmektedir.