DE

Post-Truth, Algı Savaşları ve Özgürlük

10. Liberal Gençlik Kongresi İstanbul’da düzenlendi
Liberal Gençlik Kongresi

Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 200 liberal aktivist İstanbul’da 3H Hareketi ve Friedrich Naumann Vakfı iş birliğiyle düzenlenen “Liberal Gençlik Kongresi” için bir araya geldi. Türkiye’de şu ana kadar düzenlenen en büyük konferanslardan biri olan Liberal Gençlik Kongresinde, liberal gençlerin bir araya gelerek ekonominin toplumla ilişkisinden, politikaya kadar birçok farklı konuyu tartışması amaçlandı.

AKP’nin yerel seçimlerini kaybetmesinin, Barış Pınarı harekatının ve Türk ekonomisindeki dalgalanmaların ardından, ülke kritik bir dönemece girdi. Dolayısıyla, kongre, liberal perspektifin dünyadaki ve Türkiye’deki güncel gelişmelere yansımaları bakımından doğru bir zamanda gerçekleşti. Panelistler, Türk sivil toplumunun üzerinde devam eden baskıyı değerlendirirken, liberal ve demokratik hareketlerin pes etmemelerini umutla karşıladılar. Konferansa olan yüksek katılım bu durumu etkileyici bir şekilde kanıtladı.

Gün, 3H Hareketi Başkanı Nisa Bahçeli’nin açılış konuşması ile başladı. Motive edici konuşmasında, dinleyenlere liberal değerlerin gücünü hatırlatan Nisa Bahçeli, birlik olma çağrısı yaptı ve ekledi ‘’Sivil toplum kuruluşları olarak, hiç olmadığından fazla iş birliği yapmalıyız ve ortak çalışmalıyız’’ dedi.

Liberal Gençlik Kongresi

Olumlu sinyaller

Takip eden oturumlarda, uluslararası ilişki uzmanları, politika analistleri, ekonomistler ve sivil toplum örgütü temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları Türk siyasetinde değişen dengeleri tartıştı. Liberal bakış açısından, Türkiye’de kendisini diğer ülkelerle olan gergin ilişkilerde, ülke içindeki güç mücadelelerinde ve muhalefeti susturmaya yönelik adımlarda gösteren krizin neden şuanda yaşadığına açıklık getirdiler. Ancak, politikadaki ve sivil toplumdaki yüksek aktivizm olumlu sinyaller gönderdiğini vurguladılar. Muhalefet partisi CHP’nin İstanbul Belediye seçimlerindeki zaferi, bazı eski AKP mensuplarının yeni parti kurma girişimleri, hükümetin muhalefete karşı tutumuna yükselen eleştiriler- panelistler bu gelişmeleri Türkeye’deki özgürlük ve demokrasi ihtiyacına karşı artan bir farkındalık olarak ele aldılar. Bu arka plan ışığında, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinden Dr. Burak Özpek, “Çok açıktır ki AKP ,kabul etse de etmese de, çözüm bulmakta başarısız oldu. Muhalefet, AKP’nin bir politik rutin olarak ‘olağanüstü zamanlar’ diskurunu kullanmasına izin vermemeli.” dedi.

Modern politika diskurunu yalnızca parti politikaları oluşturmuyor. Konferansta, panelistler ‘’gerçek-ötesi’’ ve ‘’algı savaşları’’ gibi yeni mefhumların politik yönetim üzerinde artan etkisini de tartıştı. Bilgi Üniversitesinden Dr. Emre Erdoğan üstü kapalı olarak toplumdaki ayrımlara değinerek, “Biz aynı ülkedeki insanlar, aynı dünyada yaşamıyoruz” dedi. Bu duruma karşın, gazeteci Sezin Öney daha umutlu bir tavırla, “Popülist liderler veya gruplar manipülatif bilgiler yaymak için alternatif kanallar buluyorsa, yeni nesil bu araçları o haberleri düzeltmek için kullanıyor. Fact-checking (Olayları doğrulama) yeni nesil hayatında önemli bir kavram haline geldi” şeklinde konuştu. Popülizme karşı olan bu örneğe dayanarak, konuşmacılar liberallerin popülizm tehlikesini ciddiye almaya çağırdı. Ayrıca popülizmle küçümseyici bir tavırla mücadele etmeye karşı da uyardılar. Bunun yerine liberal liderler insanları ikna edebilecek alternatif kavramlar ile onların karşısına çıkmaları gerektiğini söylediler.

Liberal Gençlik Kongresi

Ekonomik ve politik özgürlükler birbirinden ayrılamaz

Ekonomik perspektiften, Özgürlük Araştırmaları Derneği’nden Dr. Nesrin Nas, ekonomist Enes Özkan ve Kadir Has Üniversitesi’nden Burak Durgut iktisadi liberalizmin ve sürdürülebilir, adil bir yönetimin birbirlerini güçlendirdiklerini ve etkilediklerini belirtti. Bu noktaya dayanarak, Türk siyasetinde, kurumsal krizin üstesinden gelmek noktasında, bulunan zayıflıkları konuştular. Dr. Nesrin Nas, “Bütün ekonomik teşvikler ve sübvansiyonlar doğaları gereği geçicidir. AKP hükümeti kendi siyasi çıkarları için bunların yardımını aldı, fakat ülkeni tamamı bunun faturasını ödeyecek” dedi. Bu açıklamanın ışığında, konuşmacılar ekonomik ve siyasi özgürlüklerin ayrılmaz doğalarını vurguladı.

Konferansın en özel anlarından birisi, Birinci Bulut Öncü Cesaret Ödülünün ödül seromonisiydi. 3H Hareketinin takdim ettiği bu ödülle, sivil toplumda özgürlük ve demokrasinin müdafaasına yönelik hareketlerin cesaretlendirilmesi, teşvik edilmesi amaçlanıyor. Jüri, insan hakları avukatı Veysel Ok’u ödülün ilk sahibi olarak onurlandırdı. Basın özgürlüğünü savunma çabalarından tanınan Veysel Ok, basın özgürlüğünü ilgilendiren davalarda yazar Ahmet Altan’ı ve gazeteci Deniz Yücel’in savunmalarını gerçekleştirdi. Baskılar yaşamasına rağmen, gözaltı ve hukuki kovuşturma, Ok ödül konuşmasında altını çizerek, ‘’böyle bir ödülü almak benim için büyük bir onur. Bulut’un hayatı çok ilham verici. Bütün hayatım boyunca savaştığım gibi savaşmaya ve bu ödülü onurlandırmaya devam edeceğim’’ dedi.

 

Liberal Gençlik Kongresi Veysel Ok