DE

İltica Sistemi
İç Güvenliğin Güçlendirilmesi ve İltica Sisteminde Reform: Almanya'nın Yeni Yasa Teklifi

Strengthening Internal Security and Reforming the Asylum System
© Pexels

Son aylarda meydana gelen ve bazıları sivillerin ölümüyle sonuçlanan bıçaklı saldırıların ardından Almanya'daki siyasi tartışmalar da yoğunlaştı. Almanya'nın doğusundaki üç eyalette yapılan eyalet seçimleri, aşırı sağcı AfD'nin güçlü performansı ve gelecek yıl Eylül ayında yapılacak federal seçimler tartışmaları daha da alevlendiriyor. SPD, Alliance 90/Yeşiller ve FDP'den oluşan iktidar koalisyonu bu son gelişmelere tepki olarak iç güvenliği güçlendirmenin yanı sıra terörle mücadele ve göçü kontrol etmek için daha fazla fırsat yaratmayı amaçlayan bir yasa tasarısı hazırladı.

Almanya'da faillerinin göçmen kökenli olduğu bildirilen son saldırılar ışığında, göç konusundaki ulusal tartışmalar yoğunlaştı. Bu durum, özellikle Almanya'da gelecek yıl Eylül ayında yapılacak genel seçimler yaklaşırken, FDP de dahil olmak üzere siyasi partilerin güvenlik ve sığınma politikaları konusunda daha kısıtlayıcı bir tutum benimsemelerine yol açtı. Tüm bunların sonucunda, iç güvenliği arttırmak ve iltica sisteminde reform yapmak suretiyle bu endişeleri gidermeyi amaçlayan yeni bir yasa teklifi ortaya çıktı.

İktidardaki üç partili koalisyon tarafından hazırlanan bu teklif üç kritik alana odaklanıyor: silah kontrolü, ekstremizm ve terörizmle mücadele, iltica ve ikamet yasalarının sıkılaştırılması. Bu tedbirler daha güvenli bir ortam yaratırken iltica sisteminin sağlam ve adil kalmasını sağlamayı amaçlıyor.

Ekstremistlerin ve suçluların silah edinmesini önlemek amacıyla teklif, başvuru sahibinin ikamet geçmişinin 10 yıl boyunca incelenmesi de dahil olmak üzere daha sıkı geçmiş kontrolleri getirmektedir. Ayrıca, şiddet olayları riskini azaltmak için yaylı bıçaklar gibi bazı bıçakların halka açık etkinliklerde ve suç oranının yüksek olduğu bölgelerde kullanılması yasaklanacak. İltica ve ikamet yasalarıyla ilgili olarak teklif; antisemitizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı veya cinsiyet ayrımcılığı motivasyonuyla suç işleyen kişilerin ilticalarının reddedilmesine veya iptal edilmesine olanak tanıyor. Daha önce güvenli olmadığını iddia ettikleri ülkelerine geri dönen mülteciler koruma statülerini kaybedebilecekler. Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) ayrıca; özellikle belgelerin eksik olduğu durumlarda, sığınmacıların kimliklerini doğrulamak için biyometrik verileri ve çevrimiçi kimlik kontrollerini kullanacak. Son olarak teklif, ekstremizm yanlısı faaliyetlerin mali takibini güçlendirecek ve özellikle şiddet içeren suçlara karışanlar olmak üzere hüküm giymiş suçluların sınır dışı edilmesini hızlandıracak. Silah veya tehlikeli aletler içeren suçlardan hüküm giymiş kişilerin, hapis cezaları bir yıldan az olsa dahi, bu teklifle sınır dışı edilme süreci kolaylaşacak.

Yasanın öngörülen etkisi ne?

Alman hükümeti, silahlar üzerinde daha sıkı kontroller ve daha etkili sınır dışı etme prosedürleri yoluyla şiddet suçlarını ve terör tehditlerini azaltmayı amaçlıyor. Yeni önlemler, Almanya'nın insani ilkelere bağlılığını sürdürürken sığınma korumalarının kötüye kullanılmamasını sağlıyor. Yetkililer, biyometrik kontroller getirerek ve ekstremizmle bağlantılı mali işlemleri izleyerek ulusal güvenliği artırmayı ve halkı gelecekteki tehditlerden korumayı amaçlıyor.

Bunun Siyasi İklimle İlişkisi Ne?

Gelecek yıl Eylül ayında yapılacak genel seçimlerle birlikte iç güvenlik ve göç, Almanya için siyasi ortamı şekillendirecek kritik konular. Saldırılardaki artış ve göçmen kökenli kişilerin bu saldırılara karışması, süregelen tartışmaları daha da alevlendirdi. Özellikle aşırı sağcı AfD'nin giderek güçlenmesi, sığınma ve göç politikalarına ilişkin tartışmaları zehirli bir dille körükledi ve AfD son aylarda meydana gelen ölümcül saldırıları kendi politikaları için malzeme haline getirmeye çalıştı. FDP de dahil olmak üzere iktidar partileri, kamuoyunun endişelerini gidermek ve somut çözümler sunmak için bu konularda sağlam bir duruş sergileme baskısı altında. Bu yasa teklifi, Almanya'nın insani yükümlülüklerini tehlikeye atmadan güvenlik, göç ve adil bir iltica sistemi ihtiyacını dengeleme çabalarını yansıtıyor.

Önerilen mevzuat, özellikle iltica ve ikamet yasalarının reformuna ilişkin olarak Türkiye için önemli sonuçlar doğurabilir. Almanya'daki çok sayıda sığınmacı ve mültecinin Türkiye kökenli olması nedeniyle, suç faaliyetlerine karışan kişilerin ilticalarının iptaline ilişkin daha katı kurallar Türk vatandaşlarını potansiyel olarak etkileyebilir. Teklifin suç faaliyetlerinin mali takibine ve sınır dışı edilmesine vurgu yapması da, özellikle ekstremizm veya şiddet suçlarını içeren durumlarda, Almanya'daki Türk topluluklarına yönelik incelemelerin artmasına yol açabilir.

Almanya güvenlik ve göçü etkin bir şekilde yönetme konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya olduğundan, bu yasa teklifi bir yandan iltica sistemini reforme ederken diğer yandan da iç güvenliği iyileştirmeye yönelik bir adımdır. Teklif, sığınma sisteminin dürüst ve adil bir şekilde işlemesini sağlarken halkı ekstremizm ve suçtan korumayı amaçlamaktadır. Ufukta seçimler görünürken, bu teklif Almanya'da göç ve güvenlik konularındaki siyasi diyaloğun şekillenmesinde de önemli bir rol oynayabilir.