DE

İstanbul: Bir Şehir, İki Dünya

Ekrem İmamoğlu
İstanbul

İstanbul

Türkiye’de 31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Bir yandan seçim kampanyaları tüm hızıyla devam ederken, öte yandan gerek adayların, gerekse de halkın gözü sandıkta.

Derler ki, “İstanbul'u kazanan, Türkiye'yi kazanır”. Friedrich Naumann Vakfı (FNF) Türkiye Ofisi olarak bu sözden hareketle İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına aday olan iki önemli isimle yaklaşmakta olan seçimi konuştuk. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) oluşan​ Cumhur İttifakı’nın adayı, eski Başbakan Sayın Binali Yıldırım ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İyi Parti’den oluşan muhalif “Millet İttifakı” adayı, Beylükdüzü belediye başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu.

“İstanbul'u kazanan, Türkiye'yi kazanır.”

31 Mart 2019 Yerel Seçimleri
Ekrem İmamoğlu

Ekrem İmamoğlu

FNF: Bilindiği üzere 31 Mart günü yerel seçimler gerçekleşecek. Meydanlara gergin bir havanın hakim olduğu söylenebilir: Seçim kampanyalarında, şehirlerle ilgili projelerden çok liderlerin birbirlerine olan ithamları yer almakta. Şu an yaşanmakta olan bu gerginliği nasıl açıklarsınız?

Ekrem İmamoğlu: Meydanlardaki gerginlikte adayların pek rolü yok. Gerginlik siyasetini yürütenler belli: Gerginliği milletimizin inançları ve vatanseverliği üzerinden yürütmeye çalışıyorlar.Bir takım siyasiler ve onlara bağlı medya bunu yapıyor. Bu çok yanlış bir üslup. Büyükşehir adaylarının hiçbirinde böyle bir gergin üslup yok. Şahsen kendi adıma çok olumlu bir atmosfer yaşıyorum sahada. İlginç olan şu; beka tartışması diyenlerin adayı, bu seçimin beka meselesi ile hiç ilgisi yok diyor. Sanki birileri iyi polis - kötü polisi oynuyor. Bir yerel seçimi bu kadar rayından çıkartma gayretine gerek yok. Tüm bu algı yaratma çabalarının nedeni ise ekonomi. Bugün halkımız ciddi bir yoksulluk ile karşı karşıya. Ben İstanbul’da tüm pazarları saatlerce gezmiş, halkla esnafla bu seçimi yürütmüş biriyim. Boş pazar çantalarını, “açız” feryatlarını duymuş biriyim. İsterim ki, ülkeyi yönetenler enerjilerini bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için harcasın. Biz durumun gayet farkındayız, o yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yönetimine geldiğimizde hayatı nasıl ucuzlaştıracağımıza dair tüm çözümlerimizi halkla paylaştık.

FNF: Bir kaç hafta öncesine kadar Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak nispeten kısıtlı bir kesim tarafından tanınmaktaydınız. Şimdi ise yerel seçimlere sayılı gün kala sizi tüm Türkiye tanıyor ve hükümeti zora sokabileceğinize inanıyor. Bu doğrultuda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için doğru aday neden siz olabilirsiniz? 

Eİ: Adaylığım benim için sürpriz olmadı. Sayın Kadir Topbaş’ın istifa ettirildiği süreçte yapılan Meclis oylamasında da partim beni aday göstermişti. Yani 1,5 yıl önce. Bu sürede bazı hazırlıklarımızı yaptık. Tercih edilmek güzel bir duygu. Partimizde de bunun için en önemli kriter başarıdır. Bakın, Sayın Genel Başkanımız 2019 yerel seçimleri için çok önemli kararlar aldı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa büyükşehir belediye başkan adaylarının tamamı ilçe belediye başkanlıklarından gelen isimler. Demek ki iyi yerel yöneticilerin önü Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) açık.

FNF: Rakibiniz Sayın Binali Yıldırım, eski Başbakan ve Meclis Başkanı. Rakibinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Eİ: Hayatımda hiçbir zaman rakibime göre pozisyon almadım. Rakibimle çok da ilgilenmedim. Ben kendimi ve neler yapacağımı anlatmakla sorumluyum.

FNF: İstanbul'u kazanabilmeniz için bundan önceki seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) adaylarına oy veren vatandaşları da ikna etmeniz gerekecek. Oylarını bu kez size vermeleri için onlara olan vaatleriniz nedir?

Eİ: Evet, ben Millet İttifakı’nın adayıyım ama ben tüm konuşmalarımda diyorum ki, ben İstanbul İttifakı’nın adayıyım. Bu ne demek: Ben AK Parti seçmeni hemşerimden de, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmeni hemşerimden de, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Saadet Partisi ,İyi Parti seçmeninden de, aklınıza hangi parti gelirse hepsinin seçmeninden oy istiyorum. Çünkü İstanbulluya en iyi hizmeti benim yapacağıma, en çok benim çalışacağıma, koşacağıma inanıyorum. Ayrıca AK Parti seçmeni beni tanır. Ben Beylikdüzü’nde AK Partili hemşerilerimin de oyunu aldım. Benim için yeni bir durum değil.

FNF: Nüfusu 15 milyonu geçen İstanbul'un yoğun nüfus ve kronik trafik sorunu var. Kazandığınız durumunda bu sorunlara yönelik projeleriniz neler olacak?

Eİ: Tüm projelerimizi, çözüm önerilerimizi anlattık. Ucuz gıdadan, su indirimine, trafik sorunlarının çözümünden, bilişim projelerine kadar her soruna çözümümüz var. www.ekremimamoglu.com adresinden tüm bunları takip edebilirsiniz.

FNF: “İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır” derler. Buna katılıyor musunuz? İstanbul'da olası bir zaferde, partiniz bir sonraki genel seçim için bir ivme kazanabilir mi?

Eİ: Ben, İstanbul seçiminden başarı ile çıkmaya odaklıyım. Bu seçim, genel seçimi etkilemez. Çünkü bu yerel seçim. 5 yıllığına görev devralacağız. Bundan sonra ki genel seçimlere de 4,5 yıl var. Sayın Cumhurbaşkanı da bunun altını çizdi zaten. 4,5 yıl sonra ki genel seçimler için de şimdiden konuşmak çok doğru değil.

FNF: Bilindiği üzere Halkların Demokratik Partisi (HDP), İstanbul için büyükşehir belediye başkanı adayı göstermiyor. Bu noktada, Kürt seçmenlerin oyu seçim sonuçlarını nasıl etkiler?

Eİ: Amacım her partiden olduğu gibi HDP’ye oy verenlerden de en yüksek oyu almak. Ben diyorum ki, bu kentte 0-4 yaş arası 1 milyon 200 bin çocuk var. Çocuklar için kreşler yapacağım, 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere toplu taşımayı çocuklarıyla bedava yapacağım. Ucuz ve sağlıklı gıda zinciri kuracağım. Kütüphaneler yapacağım. 75 bin öğrenciye burs vereceğim. Yurtlar yapacağım, vb. Şimdi bu hizmetlerin hangisinde particilik olur ki? Bu hizmetler CHP’liye de lazım MHP’liye de. AK Partili’ye de lazım HDP’liye de. Benim önceliğim hizmet. Dışladığım ise partizanlık. Benim olduğum yerde partizanlık asla olmaz. Zaten ülkenin temel sorunlarından biri de partizanlık.